Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Derge ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Silme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptal, Tamamen
- Koşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, İzlemek, Kaçmak, Kovalamak, Yüğürmek, Terfik Etmek
- Kısaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Budamak, Kasmak, Özetlemek
- Sevgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Canan, Yâr, Dava, Dost, Yavuklu
- Hastalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
- Yahudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musevi
- Mensur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yazı
- Çatlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarmak, Kıskandırmak, Sıkıntı Vermek
- Bezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
- Çabucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarçabuk, Hemencecik, İvedilikle, Birden, Derhal, Hemen, Şipşak, Tezce, Pek Çabuk, Zaman Geçirmeden, Hızla, Süratle
- Korna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klakson, Fit, Sinyal
- Çevriliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbe
- Sokulgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişken, Sevimli
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Bahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Yâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili, Dost, Tanıdık, Yardımcı
- Yalınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Kolay
- Bağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Antipati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmezlik, Soğukluk, İticilik, Sevimsizlik
- Sıkı Fıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklifsiz
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Âraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirtiler
- Altıntop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Greyfurt
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Leopar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür, Pars
- Metazori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Bisturi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşter
- Alışılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat, Olağan
- Yetişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Menşe
- Komutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumandan, Bey
- Bilfarz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutalım Ki, Sayalım Ki, Söz Gelişi
- Soğutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Kalıplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Yavanlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Yad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özge, Yabancı
- Majör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Önemli
- Üzere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü