Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Derkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenar Yazısı
- Kinin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulfata
- Ceninisakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- Halvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuytu
- Vaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olan, Olmuş, Koruyucu
- Seyretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek
- Esami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlar, İsimler
- Kandırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı, Güzel
- Gicişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaşınmak
- Operatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerrah, İşletmeci, Onman, Hekim, Teknisyen
- Taassup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık, Yobazlık
- Değişebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Kaybetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yenilmek
- Doyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Yalaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalım, Alaz, Alev
- İzlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika, Keçiyolu
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
- Kitabevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Medeniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
- Verecekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlu
- Öğütlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat Etmek
- Dinamometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç Ölçer
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Sızırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek
- Anüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkılık, Şerç
- Kumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Kumsal
- Cani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar, Katil, Kıyaç
- İlave Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Ulamak
- Mücrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Donatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teçhiz
- Piyata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabak, Yassı
- Vahdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Teklik
- Çakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Şimşek
- Latifçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Latif
- Seki Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Akıllıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Makul, Mantıklı
- Betimleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvir
- Kumanda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek
- Hekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Tabip, Sagan, Atasagun, Otacı, Sağbilge
- Şenaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü