Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yrtlmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Zamanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakitli
- Alegori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Sini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepsi
- Kalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keyfiyet, Nitelik, Vasıf
- Çatlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Deli
- Tehlike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Ateş, Korku, Risk
- Tesadüfen Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Komutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumandan, Bey
- Kapitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anamalcılık
- Veteriner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baytar
- Terbiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek, Törpülemek
- Cemil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel
- Araştırman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Nispetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farklı
- Kontak Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lens
- Umacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcü
- Battal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşe Yaramaz, Kullanılmaz, Alışılandan Büyük
- Süreli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Periyodik
- Mütercim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
- Derdest Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek, Yakalamak
- Hasta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Münderecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Malzeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Materyal
- Teşkil Edilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- İster kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, İcap, Lüzum
- Kabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Kaşkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Namzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aday, Yavuklu
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Can Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak
- Kılkapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Cibilliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Gaddarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
- Taravetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Taze
- Sekans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Dizi
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Kundak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipçik, Fesat, Fitne
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü