Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Derli Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selikalı
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Neymiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya
- Seminer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup Çalışması; Kurs
- Eşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzersiz, Emsalsiz
- Maceracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maceraperest
- Patron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveren, Biçit, Kalıp, Sahip
- Nadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
- Müteradif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı
- Şeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Alçakça, Ahlak Dışı, İnsanlık Dışı
- Anekdot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücük, Kısa Anlatı, Güldürücü Öykücük
- Yeğnik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif
- Radikalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktencilik
- Müspet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Yararlı, Pozitif, Tanıtlanmış, Tanıtlı, Artı
- Lütfeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Buluşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak, Kavuşmak
- Aşikârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Kuvertür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Dayanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, İstinat, Metanet, Mukavemet
- Keyifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Rahatsız
- Amacıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Kehle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit
- Burum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm
- Yok Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Dağılmak, Erimek, Kaçmak, Sönmek, Yıkılmak, Yitmek
- Bizatihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendisi, Kendiliğinden
- Lokalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Övünmek
- Güçlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor
- İmamkayığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
- Eziştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartaklamak, Tepelemek
- Okusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Alaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halita
- Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Mirasçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vâris, Kalıtçı
- Ökünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık
- Kils kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kireçtaşı
- Sultanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişahlık, Saltanat, Ergi, Mazhariyet
- Palas Pandıras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telesik, Çarçabuk
- İşletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Pideci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yufkacı
- Teşkilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütsüz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü