Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dingildemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Kuşkulanmak, Oynamak, Sallanmak
- Minkale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletki
- Realist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçi
- Titrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak
- Parçalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Tereke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt
- Sere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sele
- Sistematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizgesel, Düzenlice
- Takım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
- Şalban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tomruk
- Karşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
- Yabansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf Bulmak
- Muhabirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkmanlık
- Haşerat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcekler
- Fail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemci, Günahkâr, Mukassır, Özne, Eden, Yapan, İşleyen
- Civciv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüce
- İcazet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay
- Sefarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Zeyreklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zekâ
- Dehr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
- Mantıksal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantıklı
- Müessif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acı, Acınacak
- Yayınevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat
- Gözcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen, Nokta
- Heybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehabet; Büyüklük, Ululuk, Azamet
- Alçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zillet
- Uzunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Kullanılır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramak, Yerleşmek
- El Uzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- Kuşpalazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Difteri
- Hışıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşırdamak
- İrtihal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Tutarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Olumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, İnkâr, Menfi
- Ezinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap
- Götürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asansör
- Ağabey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abi, Aka, Ağa, Efe
- Parke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
- Arzulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek Duymak, Özlemek, İstemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü