Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dertop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Araya Getirilerek, Büzülerek
- Elem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Acı, Üzüntü, Dert, Keder
- Dalkavukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçılık
- Mefkûre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdeal, Ülkü
- Girinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
- Sin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
- Mütalaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirme, Düşünce, Görüş, Müzakere, Ders Çalışma, İrdeleme, Fikir, Oy
- Muzafferiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Götürülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- İcazetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma
- Raşelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek, Ürpermek
- Çaykara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Katedral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Kilise
- Biteviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Sürekli, Yeknesak, Boyuna, Aynı Biçimde
- Panorama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümgörü, Geniş Görünüş, Genel Görünüm
- Sıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mandal
- Plüralist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğulcu
- Daim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Ara Vermeden, Boyuna, Daima, Sonsuz
- Katılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Direksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- İnatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Gâvur, İnat, Keçi, Direngen, Ayak Direyici
- Hin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Zaman, Zamane, Cin Fikirli
- At kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
- Boktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
- Kurtulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşanmak, Geçiştirmek, Halas Olmak, Kaymak, Kopmak
- Yola Gitmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz
- Antidot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panzehir
- Tırıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt
- Çalkantılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Medüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
- Geçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh, Hat
- Mızraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargısız
- Tariz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Vakum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşluk
- Saldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
- Bilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
- Spermatozoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Sarkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Uğramak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü