Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dikme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağaç, Amut, Direk, Fidan
- Tahrif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Tümsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarcık, Tepecik, Tüm, Yükselti
- Boşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Serbest Kalmak, Kurtulmak
- Dinlenme Kampı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamp
- Onulmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Rica kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Hahiş, Dileme, Dileyiş
- Fasarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız
- Kafadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Mabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Yerdegezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılan
- Spontane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlık, Kendiliğinden
- Kura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiliş
- Kayınvalide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Pupa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Tenkitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Münekkit
- Sokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Tıkmak, Zehirlemek
- Iskonto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat, Güzeşt
- Mavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökçe
- Ait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilendiren, İlişkin, İlişik, İlgili, Değgin
- Bazen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi Zaman, Arada Bir, Ara Sıra, Bazı, Kâh, Kimi
- Yamyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
- Yetkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
- Uğurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademli, Kutlu, Mübarek, Meymenetli, Tekin
- Kılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Temiz
- Cevdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Saflık, Kusursuzluk
- Kesinkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Kömüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda, Su Sığırı, Camız
- Güruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derinti, Değersiz, Sürü, Grup
- İşaretleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmleme, İma
- Konukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirhane
- Rahatsızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Remil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fal, Kum Falı
- Edebiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncı, Yazınbilimci
- Mihnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Çalgıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezene, Mızrap; Bahçe Süpürgesi, Çalkı
- Öldürürcesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldüresiye
- Pörsümüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
- Kömekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamak
- Devasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü