Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Civciv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüce
- Oranlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Hesaplamak, Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Ölçmek
- Sekendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satürn, Zühal
- Hoşgörüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı
- İhlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Dokunma, Zarar Verme
- Değinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Dünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerküre, Yer Yuvarlağı, Âlem, Camia, Cihan, Çevre, Devran, Dış, Diyar, Herkes, Kâinat, Küre, Ortam, Yer, Yeryüzü, Zemin, El Gün, Acun, Evren
- Reddetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak, Çürütmek, Geri Çevirmek, Kusmak, Terslemek, Kabul Etmemek
- Enfeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
- Bilindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malum, Bilinen
- Üç Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
- Kaçınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Gocunmak, Kaçmak, İmtina Etmek
- Nümayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri, Gösteriş
- Şifahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Sözel, Ağızdan
- Lazım Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Astana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşik
- Heyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul
- Hakeza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Böyle
- Varlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varsıl, Variyetli, Varlı
- Şuursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçsiz
- Remil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fal, Kum Falı
- Gelgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma, Meddücezir
- Sönümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa Etmek
- Sarmaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılgan
- Taşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Göçmek, Kalkmak, Nakledilmek
- Çakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, Yara
- Korkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
- Konsonant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Nanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok
- Halayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Köle, Cariye
- Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebe, Körpe, Çağa
- Serzeniş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Linol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyma
- Süt Kuzusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek, Yavru
- Tıpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
- Ateş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Od, Nar, Acı, Coşkunluk, Hınç, Hırs, Öfke, Tehlike
- Mazur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
- Basma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gübre, Matbu, Tezek
- Acımaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Paranoyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilli
- Çekilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Katlanmak, Üstlenmek, Vazgeçmek, Yok Olmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü