Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Fil Sümüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fil Dişi
- Güçlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Tutum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Ekonomi, Gidiş, Hâl, Hareket, Hareket Tarzı, Hesap, İdare, İktisat, Seçenek, Şekil, Tavır, Yol
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- İçtimai Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye
- Cüzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Azıcık, Pek Az, Tike
- Üslupçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçemci
- Herkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümü, Hepsi, Hamı, Âlem, Cümle, Dünya, Kâinat, Millet
- Oynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Hareket Etmek, Karıştırmak, Kımıldamak
- Terazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Vezne
- Kolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manşet; Polis Veya Jandarma, Zabıta
- Tellak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Tenasül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreme
- Keşki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Sarhoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkili, Esrik, Dumanlı, Küp, Mest, Esri, Sermest
- Hoşgörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Müsamaha, Tolerans, Dözüm
- Banliyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolay, Yörekent
- Takıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takmak, Kurmak, Montaj Yapmak
- Dipnot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşiye, Esletme
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Oynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Maskaraya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Ürküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
- Halsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun, Bitkin
- Şehamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik
- Sırılsıklam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Adamakıllı, Çok Islak, Sırsıklam
- Vahamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Korkulacak Durum
- Hande kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülme, Gülüş
- Beli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Evet
- Daimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Temelli, Kalıcı, Baki, Gedikli
- Soğutmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- İbibik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çavuşkuşu, Hüthüt
- Tökezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tökezlemek
- Keser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerki
- Evveliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi
- Saygıdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayın, Muhterem
- Avutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırmak, Oyalamak, Ağlamasını Önlemek, Kandırmak, Aldatmak
- Namertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Kamarot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamaracı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü