Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Benzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzeri, Müşabih, Mümasil, Dublör, Benzeşim, Bir, Emsal, Kabil, Misal, Nüsha
- Analitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümsel
- Semizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek
- Bilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Ikınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek
- Mensup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üye
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Cumhuriyet Altını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhuriyet
- Tay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eş, Eşit
- Fark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Üstelik, Tefrik, Başkalık
- Çelişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütenakız
- İktisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomi, Tutum
- Çekimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcı
- Enfeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
- Karakutu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
- İyice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pir, Sıkı, Yakinen
- Temizce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arca
- Arazi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
- Gönderilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Kıvrantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Okul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektep, Meslek
- Ruam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakağı
- Kâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, İş, Kazanç, Menfaat, Meyve, Ticaret, Yarar
- Eşlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekvator
- Asliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Çapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Postacı
- Pörsümüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
- Karabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Penguen
- Tombul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum, Yoğun, Yuvarlak, Şişmanca, Dolgun
- Kafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Konvoy
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Materyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Özdek, Öğe, Malzeme
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
- Mürettep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tertipli
- Lakayıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Sersem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın
- Suiniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
- İmansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsız, Acımasız
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Karabulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Nimbus
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü