Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
ftira Etmek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Nebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitki
- Yurt Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Tepkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamül
- Arzulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek Duymak, Özlemek, İstemek
- Kâşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çini
- Berduş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Serseri, Bozuk, Pis
- Bencilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hodpesentlik
- Değişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
- Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Oluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal, Nav
- Güncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Sık Sık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Aralıkla, Sık Olarak, Sıkça, Tez Tez
- Salkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık, Haber
- Cadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Caduger
- Çapraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Düğme, Fermuar
- Gazaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Hiddet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Belginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarahat
- Ayrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
- Çömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömelmek
- Çakırkeyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Fundamentalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
- Damar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Soy, Yaradılış, Borucuk
- Toprak Kayması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- Mübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Abartı
- Gerçeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Gerçek, Hakikat
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Asimetri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakışımsızlık
- Serhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
- Terütaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
- Söylenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet, Söz, Haber
- Kırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
- Süfli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Aşağı, Aşağılık, Bayağı, Kılıksız, Pis Kılıklı
- Ünsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samit, Sessiz
- Yağlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Büyük Mendil
- Ciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
- Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
- Dilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadaka İstemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü