Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Duyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
- Çürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Şık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif, Güzel, Kıvrak, Seçenek, Uygun, Yerinde, Modaya Uygun, İnce, Yol, Çıkar Yol
- Delil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
- Sabah Erkenden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seher Tezden
- Bezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezek, Süs
- Kımıldayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Şuuraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçaltı, Tahteşşuur
- Laçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Düzeni Bozulmuş
- Janr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarz, Tür
- Çitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirmek, Çitilemek
- Görülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek
- Beniâdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdemoğlu, İnsan, İnsanlar
- Gönül Rahatlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur
- Rafineri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtımlık
- Cilvelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkırdamak
- Dil Avcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan
- Koskoca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muazzam, Çok Büyük
- Besbeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
- Gaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihat, Kutsal Savaş
- Kinetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimsel
- Korsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Haydutu
- Hafif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
- Özlenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasret, Özlem
- İktisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomi, Tutum
- Ruzuşeb kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Şımarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erköyünleşmek
- Cidden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Kanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
- Sağlıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım
- Asa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek, Baston, Sopa
- Kademli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Sakınmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Birader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilader, Erkek Kardeş, Arkadaş, Ede, Kardeş
- Sol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çep
- Nesilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Bar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Konjonktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Yangısı
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Cihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşı, Gaza, Savaş, Harp
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü