Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kategorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin, Kesinlikle
- Balık Yumurtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Mikro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mini, Dar
- Kayırıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimasçılık
- Eşlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekvator
- Dostça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet
- Dökülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Düşmek, Hasta Olmak, Kaplamak, Ulaşmak
- Tariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğneleme, Taşlama, Dokundurma, Taş
- Metronom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Kandela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum
- Afallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmak, Garipsemek
- Hinterland kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Everek, İçbölge
- Ürküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
- Duman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yok Etmek
- Çiroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- İvazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
- Nanıaziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Ebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamacı, Nine
- Günindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Garp
- Kul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Köle, Karavaş
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- İllet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Sıkıntılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Volkanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağsal, Püskürük
- Bezemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
- Otamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi Etmek
- Gönlünü Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Almak, Razı Salmak
- Sekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki
- Kâğıt Torba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kese Kâğıdı
- Dostluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Yapay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Yapmacık
- Teshir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek, Fethetmek
- Yaramaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
- Kadavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset
- Tecziye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezalandırmak
- Seksüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
- Çaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naçar, Biçare, Umarsız, İyileşmez, Zorunlu
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Yezne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Elbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü