Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ebed kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bengi
- İşçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş
- Evlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdivaç
- Yabanasması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akasma
- Kızoğlankız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Depresyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöküntü, Bunalım, Ruhsal Çöküntü
- Tezahürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkış, Gösteri, Tantana
- Zamanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakitli
- Doğrulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Düzelmek, Kalkınmak, Kalkmak
- Kısınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmsak Etmek
- Hukukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzeci
- Bol Bolamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Tatil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlence, Ara, Dem Alış, Grev, İstirahat, Boşuklama, Kapama
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Mübahase Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak
- Müeddep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepli, Uslu
- Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkı, Döngül
- Devamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütemadiyen, Sürekli, Temelli
- Güvenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, İnanmak, İtibar Etmek, İtimat Etmek
- Sahih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Doğru, Gerçek
- Dergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmua, Sütun
- Jüri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu
- Özsaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, İzzetinefis
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- İmtiyazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Muaf
- Kehanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhinlik
- Çalışma Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Günü
- Kısma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı, Taksir
- Galip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenen, Üstün, Baskın, Üstün Gelen, Yenici
- Biçimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeklî
- Ölü Doğmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Özü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi
- Müzayaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Mazmun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, İçerik, Kavram, Muhteva
- Arı Peteği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
- Seki Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Pekiyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Abırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Şaibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Güman, Hile, Kir, Kusur, Leke, Şüphe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü