Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı
- Lüzumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksizlik
- Kanal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Arna, Su Yolu, Hat
- Parçalanmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün
- Müstamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Gözetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Nezaret
- Bürokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci
- Bakanlar Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
- Görgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe, Terbiye, Adabımuaşeret
- Sevdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Vurgun
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Pusarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puslu, Serap
- Düşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakuli
- Endirekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Gereğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Hayâlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Yazılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nominal; Mukadder
- Kari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Okur
- Pekitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekit
- Sıvamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Okşamak, Sıvalamak, Sıvazlamak
- İdea kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir
- Diyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Memleket, Dünya, İklim, Yurt
- Dehşetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç, Müthiş
- Bilecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ukala
- Bendegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullar, Köleler
- Lâfzî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözel
- Mezarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Gömütlük, Sinlik
- Lakırtı Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Gövde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden, Cisim, Esas, Vücut
- Başmaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Has
- Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
- Esirgemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
- Sevişmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet
- Kök Salmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Haberdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
- Baş Bezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mendil
- Popo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Akbasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksu, Katarakt
- İçkici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Fren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durduraç, Eğleç
- Frikik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest Vuruş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü