Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haberdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
- Günübirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel
- Mebus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili, Saylav
- Cici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İyi, Hoş
- Çepel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik
- Orospu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe, Mal
- Okyanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay
- Havalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli, Havadar
- Masun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış
- Namazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seccade
- Glikoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
- Evlilik Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimeşru
- Nezd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Kat
- Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Bacı, Aba, Bacı, Mama
- İstifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilim, İşinden Çekilme
- Irgat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rençber, Rençper
- Modernlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık
- Kardeş Oğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğen
- Endeksli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Pencere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Biçare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı, Çaresiz, Gariban
- Şek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Kuşku
- Rengarenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Renk Renk, Alacalı
- Yayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
- Bitli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Olsa Olsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Mana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
- Muvakkati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkat, Muvakkaten
- Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
- Sölpümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Matah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimse, Mal, Eşya, Şey
- Karşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
- Fors kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık
- Çağrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübaşir
- Abajurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpaklı, Siperli
- Bitkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorgun, Halsiz, Bitap, Güçten Düşmüş, Harap, Tapsız, Turşu, Üzgün
- Ehven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz, Yeğ, Hesaplı, Daha Az Kötü, Zararsız
- Yığılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Kümelenmek, Toplanmak, Yıkılmak
- Mutluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Saadet, Sevinç, Ongunluk
- Asi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Kaldıran, İsyancı, Azıyan, Dik Başlı, İsyankar, Hayırsız
- Manivela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç, Kaldıraç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü