Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elektronik Beyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- İnhidam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Cenk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Kâfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli, Bes, Yeter, Yetişir, Artık İstemez
- İstikbal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ati, Gelecek
- Nefret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme
- Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Bacı, Aba, Bacı, Mama
- Alakalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgili
- İçki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam, İçecek, İspirto, Tütsü
- Karısı Köylü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
- Strapless kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askısız
- Sırılsıklam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Adamakıllı, Çok Islak, Sırsıklam
- Diskotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulüp, Disko
- Kararsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Diktafon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
- Mühimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek
- Yönseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
- Uyarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberdarlık, İhtar, İkaz, Tembih, Uyarma
- Efendim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affedersiniz, Bağışlayın, Beli, Evet
- Zanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık, Şüpheli
- Kıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Kara, Dörtlük, Parça, Tane
- Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Ziynet
- Keşki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Saymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibari
- İkirciklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Radikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Göymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Çecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
- Kapanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Netice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç
- Papağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudukuşu
- Alperen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Mücahit
- Uyarlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak
- Silahşor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Silah Eri
- Tuğla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerpiç
- Muhannet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Sevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü