Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Enf Lanza ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Boşkap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabak
- Tekmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Bütün, Tamamlama, Tüm, Bitmiş, Tümleme, Eksiksiz
- Mahpushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Tutukevi
- Döner Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Aktris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Kıskançlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haset
- Seslendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Lojistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanım
- Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek, Anlamak, Çakmak, Hatırlamak, İnanmak, Paykamak, Sanmak, Saymak, Tanımak
- Arsıulusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- Akrabalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hısımlık
- Dürüstlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, Namus
- Şehirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentli
- Gene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Tekrar, Yeniden, Bir Daha, Esasen
- Âbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşevi, Gök, Mavi
- Merhaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salameleyküm, Selam
- Kitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Yapıt
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Dâhilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Ari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Hür, Özgür
- Mukaddema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- Tedvir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Yönetmek
- Dağkırlangıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Aldatan, Keçisağan
- Kalımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fani, Ölümlü
- Sadaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Mirasyedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtçı
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Tarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yandaş
- Sert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı
- Lokal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
- Sanduka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbere, Serdabe
- Sası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
- Hızma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küpe
- Sürur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- Safha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Merhale, Mertebe
- Vaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Olay, Hadise
- Sualtı Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Tiksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, İğrenmek, Yermek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü