Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aktris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Onarsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarziye
- Kabul Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak
- Şanjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardöner
- Lütfeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Masa Tenisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pingpong
- Kaya Lifi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
- Hakim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıç, Başat, Yargıcı, Bilge, Filozof
- Değen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
- Sarp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Güç, Yalçın, Sert, Diklik, Yalman, Güçlük
- Ayaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk Hava, Kuru Soğuk, Avlu, Açık Arsa, Işık, Aydınlık, Yıldız, Kel, Çardak, Balkon, Taraça, Tahtaboş
- Öğür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taydaş, Akran; İstinas Etmiş; Menus; Takım, Derinti, Fıkra, Zümre
- Tenkit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmek
- Tezayüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Sefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık, Eğlence, Neşe, Zevk, Gönül Şenliği
- Uçurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaş, Yar, Yamaç
- Imızganmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Köpürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Muktebes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntılanmış
- Bükülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım
- Aldırışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Aldırmaz, Lakayt
- Eşkıya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şâki, Harami, Kuldur, Haydut, Kır Hırsızı
- Mahsustan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Oynatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon
- İsteklendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik
- Alan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan, Saha, Düz, Kayran, Düzlük, Vadi, Yer
- Müstehcen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizce, Açık Saçık
- Peşlnen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden, Önden
- Degaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Alay Malay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Gelişigüzel
- Savurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak
- Ayrıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Uçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayyare
- Vaiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğütçü
- Bari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Tıp Bacısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı, Hemşire
- Ürkekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek
- Büyük Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla
- Halk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü