Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Erik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
- Komando kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncı
- Zer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Yaldız
- Yom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur, İyi Talih; İyi Haber
- Muta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Ravi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet Eden, Söyleyen, Anlatan
- Kovuşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma, Takibat, İstintak, Takip
- Süspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıltı
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Kantarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınamak
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- İhsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Lütuf, Nimet, İnayet, Bağışlama, Kayra, Atıfet, Bağış, İyilik
- Eko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Azınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
- Isıölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalorimetre
- Şekva Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Mevt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Nakliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma
- Zapt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Almak, Tutmak; Yazmak
- Yakışıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Kıvrak, Yaraşıklı
- Eden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Sallandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmak
- Günindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Garp
- Tenbih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Gizemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrarengiz
- İtham Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlamak
- Elvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacalı
- Yönseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Gidi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Sarsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Silkelemek, Silkmek
- Görüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
- Uyuşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, İhtilaf, Zıddiyet
- Pasaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Dağınık, Düzensiz, Çapaçul
- Süzgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Kevgir
- Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Yük, Sıkıntı
- Tedirginlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Tasdikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylı
- Vücutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- Emin Amanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyet, Güvenlik
- Dokümanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü