Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Egzotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancıl
- Gaddarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
- Yenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazelik, Teceddüt, Yenileşim, Haber
- Gerçekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakkak
- Vatandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
- Kânunuevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Tarumar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Dış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Hariç
- Hayallemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Çuğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
- Sağlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Berceste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Latif, Seçme
- Paketlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplaştırmak, Yakalamak, Yığıp Bağlamak
- Mağdur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıygın
- İnfilak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Santrifüj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özekkaç
- Danaburnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Kurdu; Aslanağzı Çiçeği
- Sıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
- Eylem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiil, Hareket, İş, Etki, Aksiyon, Ameliye, Ameliyat, Amel
- Payapay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Tastamam
- Refetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yukarı Kaldırmak, Ortadan Kaldırmak, Gidermek
- Yatısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehari
- Yenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer, Yenik
- Yasamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşride Bulunmak
- Gayrilegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllegal
- İstekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hevesli, Talip, Yavuklu
- Çok Bilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezarfen
- Yürüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek
- Aksakal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Evliya
- Beli Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı
- Kasvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Gam, Hüzün, Keder
- Ateşli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Hararetli
- Belirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bariz, Seçkin, Açık, Besbelli, Sarih, Saydam
- İstismar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak, Sömürmek
- Yapın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat
- Şilep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Gemisi
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Pezevenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümbük, Godoş, Muhabbet Tellalı, Kavat, Astik, Dasnik
- Dikey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi
- Scanner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarayıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü