Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Etkisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesirsiz
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- Konuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesken, Misafir, Mihman
- Sülasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
- Pataklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döyeçlemek
- Şalgam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çumor
- Fevrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- Borazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Dalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Gizli İş, Dalavere, Geçici Sevgili, Tolkun, Çalkantı, Dalgınlık, Macera
- Özel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hususi, Mahsus, Şahsi, Zati
- Ödünleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödün
- Tümleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlık, Tümleyen Şey, Mütemmim
- Empresyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
- Kişilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
- İmrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta Etmek, Kıskanmak
- Örselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, Sarsmak, Zedelemek, Eskitmek, Yıpratmak
- Enli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
- Düzelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Doğrulmak, Güzelleşmek, Uslanmak
- Duyarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassas
- Kanunuesasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- Çerağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kandil, Mum
- Taze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Karşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Karşı, Zıt, Kontrast
- Karıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Neden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
- Akın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yürümek
- Cerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
- Manifesto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirge
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Maketçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı Taslakçı
- Âşık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Köklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayarlamak
- Sanduka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbere, Serdabe
- Selfie kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görçek, Özçekim, Özçekmiş
- Uğursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Meşum, Musibet, Şom, Düztaban
- Aşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevi, Sevda, Amor
- Eleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Lig kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme
- Pes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeter, Teslim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü