Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Baz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas
- Mübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Abartı
- İlkgüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylül
- Kuşatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abluka
- Dövme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Yarma
- Mudil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Piyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğan
- Bombe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişkinlik, Kabarıklık, Tümsekli, Çıkıntı
- Yazboz Tahtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta
- İmrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta
- Jeomorfolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeybilimci
- İtlaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Yok Etmek
- Fantastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemsel, Düşsel, Hayal Ürünü, Hayali
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Mürebbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmen, Dadı
- Söz Misali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
- Yıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ören, Harabe
- Çıpır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Geçişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesirli, Nesneli, Müteaddi
- Mihriban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babacan, Sevecen
- Görünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahirî
- Desise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Dolap, Hile, Entrika
- Vuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olma, Oluş
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- El Ulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamak, Yardımcı
- Külliyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, Büsbütün
- Denli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kadar
- Randıman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün
- Müstehzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaycı, İstihzalı
- Konfirme Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Enfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burun Otu
- Çalgı Aleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı
- Azadelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük
- Teşrikimesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emektaşlık, İş Birliği
- Toksin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı
- Toreador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
- Tasfiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Gösteri Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış Etmek, İfa Etmek
- Sauna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğulu Yunak, Buhar Banyosu
- Kaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnmek, Kurtulmak, Sürüşmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü