Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fakl ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Koygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Dokunaklı
- Düğmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliklemek
- Ululamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak, Ulu Tutmak, Ulu Tanımak
- Nüfuzlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Geçen, Kuvvetli
- Guru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pir
- Tükenmez Kalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
- Matbuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basın
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Makine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araba, Kılga, Otomobil
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Tedirgin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak
- Cüzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miskin Hastalığı
- Özünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deruni, Zati
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Ski kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayak
- Çelimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Temettü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Şakketmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Yarmak
- Kodes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane, Cezaevi, Tutukevi, Karakol
- Şümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplama, Kapsam
- Fiyakalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cakalı
- Kurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşa
- Hislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak
- Boğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan
- Zat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
- Berbat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
- Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebe, Körpe, Çağa
- İlkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Medeni, Barbar, En Adi, İptidai, Primitif
- Mayo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimme Tumanı
- Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- Aklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
- Müzminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğenlik
- Şaplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat
- Şefkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecenlik
- Şak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarma, Yarılma, Yarık, Çatlak
- Araçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Doğrudan Doğruya
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Kuvvetlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
- Eğlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cümbüş, Düğün, Meze, Sefa, Sefahat, Zevk
- Onurlandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflendirme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü