Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fatih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fetheden
- Faal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Hamarat, Canlı, Aktif, Etkin, Cevval, Hareketli
- Kamburluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümseklik
- Galaksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Ada
- Tin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh
- Etkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir
- Lup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Fitne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Kargaşa, Kundak, Karışıklık, Bozut
- Salamanje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek Odası
- Kazançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi
- Kalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Durum, Patron
- Telhek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palyaço, Soytarı
- Lavabo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara
- İhtiyari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest
- Kavas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı
- Tiroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkanbezi
- Yergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Mezmum
- Zahirî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmacık
- Münafık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinsi
- Eli Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Mundar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murdar, Kirli, Pis
- Dikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık; İlgi, Özen
- Az Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
- Tetanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıklıhumma
- Hodpesentlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükse
- Çecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
- Aşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşık, Kova
- Rantiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Madde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Unsur, Özdek, Öğe, Husus, Öz, Şey, Nesne
- Hançer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Melankoli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzün, Kara Sevda
- Kapsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şümul
- Yükleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İsnat
- Kıraat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- İrkmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Tiksinmek, Toplamak
- Müşavir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Tevabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maiyet
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Gocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürk
- Amor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü