Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fatiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dua
- Muhasara Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
- Otlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaylak, Salmalık, Mera
- Imızganmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Yığışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Nişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
- Kontrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlaşma, Mukavele, Sözleşme
- Ötme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terennüm
- Hırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
- Börtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşlamak
- Telfin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takoz
- Santra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortayuvarlak, Orta, Merkez
- Uzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Hayyiz
- Duraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Çağlayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
- Kamer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay
- Gürültüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
- Kalay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfür
- Ritmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tartımlı
- Harfler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hurufat
- Yerginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Tapınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabet
- Zayi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Yitirmek
- Oynatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon
- Vefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
- Şahinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunkurcu
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Günaydın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabahın Hayır
- Sahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçekten, Doğru
- Şehriyâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Padişah
- İşlev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi
- İrdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik, Araştırmak, Tetkik Ve Tetebbu Etmek, Mütalaa Etmek
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Hileci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz, Hilekâr, Madrabaz, Oyunbaz, Oyuncu, Soytarı
- Koşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Salkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serin
- Sebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Direşim, Dura, Direşme
- Paravana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paravan
- Çok Lazımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Tutum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Ekonomi, Gidiş, Hâl, Hareket, Hareket Tarzı, Hesap, İdare, İktisat, Seçenek, Şekil, Tavır, Yol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü