Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Faydal ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kabiliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeteneksiz, Beceriksiz
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Psişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel
- Hat Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek
- Muvazenesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Seçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saylamak, Ayırmak, Bulmak, Görmek, Tanımak, Teşhis Etmek, Farklı Görmek, Üstün Görmek
- Koşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Oyalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Avunmak, Beklemek, Eğlenmek, Sallanmak
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- İnceleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik
- Müsmir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Müjdesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştusuz
- Beyazlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek
- Komi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garson Yamağı
- İdare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daire, Dümen, Kuruluş, Tutum, Yönetme, Yönetim
- Edep Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Utanmak
- Kabul Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydolmak
- İleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesaj
- Muti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğen, İtaat Eden, Eslek
- Sahaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Kitapçı, Betikçi
- Tecziye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezalandırmak
- Boyunduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret, Tahakküm
- Bıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenge Gelmek, Usanmak, Yılmak
- Mineralojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilimsel
- Pilaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal
- Şiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak, Yükselmek
- Meşgul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Arozöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Sulama Arabası, Sulamaç
- Şiddetlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek, Pompalamak
- Kaytarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
- Mürur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçme
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- Canciğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Çok Yakın, Sıkı Fıkı, Pek İçten
- Alayişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Altınkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpeka
- Soy Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- İştahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazsız
- Deruni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü