Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beyazlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek
- Uykulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur
- Dolandırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkağıtçı
- Gösterişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alımlı, Güzel, Ağır, Ağırbaşlı, Görkemli, Lüks, Oturaklı, Zengin
- İs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurum, Sürme
- Dikkat Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayanı Dikkat
- Hezimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
- Akbasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksu, Katarakt
- Suzişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
- Asabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
- Taptaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır
- Gün Ortası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Bilisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil
- Elastikiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esneklik
- İnkılâpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşümcü, Devrimci
- Eksi Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot
- Havai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, Uçarı, Uçan, Hoppa
- Fani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü, Geçici, Kalımsız
- Söze Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Yay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keman, Zemberek
- Röprodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeşbaskı, Çoğaltma, Taklit, Kopya
- Çiftelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekmelemek
- Serseri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Aylak, Başıboş, Kuşkulu, Hayta
- Mecra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı
- İhlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Dokunma, Zarar Verme
- Haymana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel
- Erke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kudret, Enerji
- Malûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
- Ayrı Cinsten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimütecanis, Ayrışık
- Dirgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Faz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Safha
- Kullanılır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramak, Yerleşmek
- Çerağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kandil, Mum
- Şimendifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katar, Tren, Demiryolu
- Nezdinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
- Sümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Soyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
- Dalalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapkınlık, Azgınlık, Yoldan Sapma, Sapınç, Doğru Yoldan Ayrılma
- Sasıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- Oysaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâlbuki, Meğer, Oysa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü