Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fayton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçu
- Sayman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhasebeci, Muhasip, Hesap Uzmanı
- İflas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Hesapçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımcı, Tutumlu
- Masör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovman
- Vasıl Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek
- Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Memnuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç, Mutluluk
- Varyemez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Sıkı, Cimri, Pinti
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- Kayınbirader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayın
- Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amel, Davranış, Eylem, Hareket, İş, Edim
- Yavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
- Dışsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricî
- Görüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
- Ölümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Baki, Layemut
- İfşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açığa Vurmak, Açıklamak, Dökmek
- Oditoryum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dershane
- Yaralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecruh
- Kapamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek
- İhtimal Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Terminolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terimbilimsel
- Denklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat
- Ketenpere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Rötuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Sathi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeysel, Üstünkörü, Üstten, Yüzden
- Maldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Önerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif, Takrir
- Lig kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Melanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kötülük, İlenilecek İş
- Tınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Takmak
- Zarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan, Mazarrat, Dokunca, Hasar, Hüsran, Zayiat, Eksilme
- Necabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Sticker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkartma
- Sıkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Setir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtme, Gizleme
- Form kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Dik Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz
- Tertip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzenleme, Sıralama, Koldaş, Dizgi, Hile, Komplo, Düzene Koyma, Hazırlama
- İçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü