Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ferahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Haliyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
- Şefkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecenlik
- Ergonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilim, İşlev
- Kümebulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kümülüs
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- Serpuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Bloke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak
- Tırı Vırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Boş, Değersiz
- Sühunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık
- Zer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Yaldız
- Harek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Yönetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare
- Sıkıntısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Hafif
- İrs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
- Şalvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuman, Pantolon
- Rağbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme
- Kaçma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Kertik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Müştereken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa
- Çala Çukur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarampol
- Mürgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Zıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Belge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika, Delil, Doküman, Senet
- Lider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önder, Reis, Şef, Kösem
- Salmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Cihanşümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
- Loda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Küme, Yığın
- Şuurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçli
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Gazanfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Yersiz İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Prizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
- Kılgılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanışlı, Uygulamalı, Ameli, Tatbiki, Pratik
- Yıkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Felaket
- Ariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Tutulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Kesilmek, Olmak, Sevmek
- Revak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
- Saygıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazikâne
- Kamyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Makinası
- Tifo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasıtma, Yatalak, Karahumma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü