Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fosil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıl
- Ekspozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
- Metin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Dimdik, Sağlam
- Cenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt
- Benibeşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
- Yutak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belum
- Yıkımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahribat
- İnce Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf
- Girme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
- Kuyumcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerger, Mücevherci
- Terakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek
- Ciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
- Hırslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Fevri, Kızgın
- Aza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv, Üye
- İcbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlama
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Balkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zonklamak, Ağrımak, Sancımak, Parlamak, Parıldamak, Şimşek Çakmak, Dalgalanmak, Su Halkalanmak
- Ortalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
- Esnasında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırasında
- Sıngın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmuş, Sinmiş, Çekingen, Ürkek, Üzgün, Kırık Dökük, Dağınık, Perişan
- Payitaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Başşehir
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
- Çekince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur; Rezerv, İhtiraz
- İz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
- Klasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Tasnif, Bölük, Bölümleme, Sınıflama
- Şekavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk, Haydutluk
- Münhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Boş
- Cebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor
- Dürüşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı, Sert
- Tek Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Monografi
- Konson kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- İbdai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgün
- Harp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Savaş, Muharebe
- İlkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Medeni, Barbar, En Adi, İptidai, Primitif
- Pupa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Yutturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Harbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harbi
- Arsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saha, Toprak Sahası, Yer
- Jenosit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soykırım
- Farfara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü