Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
- Kötümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbin, Bozuk, Karamsar, Pesimist
- Mağaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satım Evi, Dükkân, Salon
- Mekir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Gödeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Arkasında Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- Aymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Renkküre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kromosfer
- Normatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuralcı
- İlkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Medeni, Barbar, En Adi, İptidai, Primitif
- Debelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Çırpınmak, Kımıldamak, Tepinmek
- Kösemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek; Gıpta Etmek
- Olmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham
- Duble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, İki Katı
- Kâhil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişkin
- Müslüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
- Yıkanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimmek
- Sivri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Palamut, Batıcı
- Alarm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Heyecan Sinyali
- Zarafetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Vasl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulama
- Yüz Kiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Karası
- Tortu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa, Çökel
- Zinhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asla, Sakın, Kesinlikle, Olmaya Ki
- Ah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua, Kötü Dua
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Yağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
- Bahsetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Söz Söylemek, Söz Etmek, Temas Etmek
- Caduger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadı
- Öden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükafat
- İnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Yuvarlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değirmi, Tombul, Toparlak, Tekerlek, Müdevver, Küre
- Poz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Çalım, Kurum, Süre
- Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Acılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek
- Çanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Sofist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Layık Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Bereket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gürlük, Ongunluk, Artağanlık, Yağmur
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü