Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Güçlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Yazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Tanınan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruf
- Karides kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Tekesi
- Pusat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
- Çiftçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziraat
- Elebaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Çete başı, Kuldurbaşı, Sergerde
- Tecemmu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
- Talihsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şanssızlık
- Ütopya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşülkü
- Carcur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fermuar
- Âlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Cihan, Evren, Eğlence, Acun, Herkes, El Gün, Başkaları, Eller, Yabancılar, Çevre, Hava, Ortam
- Sırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal
- Atılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Fırlamak, Hücum Etmek, Saldırmak
- Yakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Katot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi Uç, Negatif Elektrot
- Yanka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Film
- Yeltemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Teşvik Etmek
- Çaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra
- Sıkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komprime; Düşük
- Dirsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Patak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Kötek
- Tasarruf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Tutmak
- Ahek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badana
- Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Rencide Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Eza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzme, Sıkıntı Verme, Cefa, Baskı, Zulüm
- Nene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anne, Babaanne, Büyükanne, Nine
- Fistül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akarca
- Boğunuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Kapalı
- Birtakımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi, Kimisi
- Tırpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerenti
- Medenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygarlık
- Yabancılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Piknik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır Aşı, Seyir, Kır Yemeği
- İzbandut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhyan, Korkutucu
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Devrisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Gerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslında, Vakıa, Her Ne Kadar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü