Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gece Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geceleyin
- Bahsetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Söz Söylemek, Söz Etmek, Temas Etmek
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Müsaade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Diyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinişleri, Dinselcilik, Din, Din İşleri, Dindarlık
- Üç Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
- Bisturi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşter
- Yapım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat, İmal, İnşa, Prodüksiyon
- Stoklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlamak
- Bolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Yağmur
- Susma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Nazikâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edeple
- Kandela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum
- İham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Islah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İyileştirme, Yeğleme
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
- Anakara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta (Doğrusu ana kara olarak ayrı yazılır.)
- Vurgunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Islık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırık
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- Lakırtı Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Tavizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- Laf Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Kurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Yerleşmek
- Seramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilişi
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- Stopaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Tetebbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Araştırma
- Taşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Göçmek, Kalkmak, Nakledilmek
- Azletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Azat Etmek, Kenar Etmek
- Mavera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öte
- Desteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kömek Etmek, Vurmak, Yardımcı Olmak, Müzaheret Etmek
- Homurdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Seziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feraset
- Tok Gözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Solmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- Kırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
- Musallat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak, Tutmak, Yapışmak
- Örgüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilat, Teşekkül, Uyuşma
- Beklenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü