Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Genişlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Yayıklık, En-Boy Karşıtı Olarak, Arz, Boyut, Refah
- Sütnine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daye
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Girişimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Kanara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salhane, Mezbaha
- Zorla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Zoraki
- Zevkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Güzel, Beğenili, Leziz, Meraklı
- Büklüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk, Burum, Dönemeç, Kıvrım, Viraj
- Tefriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme
- Nişanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
- Kirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Lakayıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Vahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Saçma
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Kösele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gön
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Çok, Lüks, Ziyade, Sık Sık
- Özverili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakâr
- Gerileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Kaytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Kuytu, Yağcı
- Semiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökelen, Şişman
- Yaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pala, Sergi
- Mürebbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmenlik, Dadılık
- Sancımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Burulmak, Tutmak
- Sınalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamera
- Terzilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmenlik
- Topallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksamak
- Lokalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka
- Sallapati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Düşünmeksizin, Dikkatsizce, Saygısızca, Patavatsızca
- Zevküsefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence
- Yaldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı
- Yarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Yara
- Nakısa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Tutarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Küçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokak
- Kemikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska
- Hâsılat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Kazanç, Ürün, Örüt
- Melez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırma, Karma, Hibrit, Karışık, Katışık, Kırık, Alaşman,
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü