Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gerileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Desterhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofra
- Ağır Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Sınai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endüstriyel, Uransal
- Şergil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Yaramaz, Baş Belası
- Memleketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemşehri
- Rüsum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergiler
- Zehirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağılı
- Malikâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk, Yurtluk
- Banağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepetçi Söğüdü, Sorgun
Doğrusu Ban Ağacı şeklinde yazılır.
- Serili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmış, Serilmiş
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Haiz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Sabır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Dayanık, Katlanma, Çıdam, Beklim
- Dalalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapkınlık, Azgınlık, Yoldan Sapma, Sapınç, Doğru Yoldan Ayrılma
- Farzımuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olmayacak Şey Ama Tutalım Ki
- Husye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Teavün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımlaşma
- Menhus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Taife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım, Tayfa
- Rica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Aşna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaş
- Sohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik
- Komprime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hap
- Peyda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Belginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarahat
- Yaslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matemli, Hüzünlü, Acıklı
- İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Mevduat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Yatırım
- Hiyerarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece Düzeni, Koram
- Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Cızıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Yazmak
- Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Dar, Katı, Sert, Tıkız, Yoğun, Zorlayıcı
- Savlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İddia Etmek
- Kafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyak, Ayak
- Sedimantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökelme, Tortullaşma
- Etlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek, Şişmanlamak
- Debboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Kargıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet, Telin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü