Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Sakırga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kene
- Seçilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Münfesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Hazandide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun
- Boğucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak, Sıkıntılı
- İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
- Gabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Düzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
- Kimyacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnebilimci
- Kerih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Kalıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orak
- Gözgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Gözaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Reçel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
- Tamlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirten, Tümleyen, Tayin
- Valör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Değer
- Taaccüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşma
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
- Cimrilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek
- Teati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verişme
- Kıyamet Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Suna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek Ördek
- Mankafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Tepkisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasif
- Güç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Bilek, Can, Çetin, Derman, Fer, Hâl, Hız, Kudret, Kuvvet, Mecal, Müşkül, Sarp, Takat, Zor, Efor
- Muharebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma
- Kapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Kantar, Tele
- Tuğyan Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Taşmak
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Mastar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adeylem
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Agu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Asır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıl, Çağ
- Paylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılamak, Azarlamak, Darılmak, Tanlamak
- Beklenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümit
- Elgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Yabancı, Gurbette Yaşayan, Gurbetçi
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Ahenksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumsuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü