Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Genlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Muzaheret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömek, Yardım
- Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
- Dalgıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balık Adam, Kurbağa Adam
- Ülgüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
- Fek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Bozma
- Refakatçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlikçi
- Gümrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zinde, Bol, Sık, Çok, Gür
- Bir Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
- Yürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalp, Cesaret, Ciğer, Dil, Gönül, İç, İçeri, Karın, Kupa, Mide, Sadır, Sine
- Çangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırık
- Melez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırma, Karma, Hibrit, Karışık, Katışık, Kırık, Alaşman,
- Perişanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Denyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Emanet, Rehin, Sersem
- Düşman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasım, Yağı
- Hipnoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapay Uyku
- Bizzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kendi, Kendisi, Şahsen
- Ayak Tabanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Difüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayım
- Darülfünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
- Sağlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıhhatli, Dimdik, Doğru, Esen, Gerçek, Güvenilir, İyi, Sağlam
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Tin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh
- Safa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Şenliği; Eğlence
- Gömülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gark Olmak, Kaybolmak, Yok Olmak
- On Paralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiç
- Miat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre
- Biat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinin Egemenliğini Tanıma, Tapu Kılma
- Yükseltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Kalitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteleyici
- Uskur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
- Zerre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tozan, Molekül
- Zırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- İncimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Kırılmak
- Realite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçeklik
- Birçok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Pek Çok, Çoklu, Hayli, Kaç, Müteaddit, Nice, Oldukça Çok, Türlü Türlü, Bir Hayli
- Susamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşne
- Tefriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşemek
- Suni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma, Yapay, Yapma, Yapmacık, Eğreti
- Gidiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Ezgi, Hal Hareket, Seyir, Tempo, Tutum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü