Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hukuki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel
- Yol Azığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
- Devretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Dolaşmak, Dönmek, Tahvil Vermek
- Payiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Katiyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Dillendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Şerait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullar, Şartlar, Vasat
- Abdüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırıcı
- Müziç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Ve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ma
- Hatun Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- İkaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- İthal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alım
- Nadide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmedik, Değerli, Az Bulunur
- Tarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yandaş
- Dürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahana
- Sakametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Taramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek
- Koçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucaklamak
- Toprak Kayması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- Güzelduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Estetik, Bediiyat
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
- Mesane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
- Epeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Analog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
- Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Yük, Sıkıntı
- Okazyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Fehmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
- Vurunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Taşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı
- Merci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mevki, Orun
- Üren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil
- Dezavantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
- Baldırı Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşsiz, Serseri, Şirret
- İzafe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Eklemek, İlave Etmek, Katmak, Yüklemek
- Vasıtasıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılığıyla
- Kasılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş
- Cebriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcılık, Kadercilik, Fatalizm
- Dövme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Yarma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü