Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyyah
- Ahize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Kulaklık, Almaç, Destek
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Deliduman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delice, Atılgan
- Makas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirsek, Kaycı, Sındı
- Kokoroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Takdimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunucu, Tanıtıcı
- Nazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Karşı, Taraf
- Onma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İflah, Şifa
- Punt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Birebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Tullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak
- Yokumsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkar Etmek
- Rasyonal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Us, Ussal
- Sandıkça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
- Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Piyasa
- Gücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Kısa
- Alçak Gönüllülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Pirinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğü
- Kiliz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Fek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Bozma
- Muhtemel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umulur, Beklenir, Olası, İhtimalî, Mümkün
- Küçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Mini, Balaca, Mikro, Değersiz, Önemsiz, Bayağı, Enik, Ivır Zıvır
- Çözülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek
- Nakil Vasıtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
- Laik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgen, Dinayrısı
- Peşinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden
- Hemşehri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memleketli, İldeş, Bölgedeş
- Duvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cidar, Engel, Hisar
- Boca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
- Tedris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Ders Verme
- Harcamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek
- Dürüşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı, Sert
- Varol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Tahıldöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düven
- Sübvanse Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Sathi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeysel, Üstünkörü, Üstten, Yüzden
- Bezekler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyinat
- Epope kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan
- Kekeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
- Süreyya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü