Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Hiza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrultu, Cerge, Sıra, Düzlük
- Dürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Çeyiz, Hediye
- Aysberg kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzdağı
- Avlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
- Körüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Pompalamak, Tahrik Etmek, Teşvik Etmek
- Ehliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Liderlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önderlik
- İkrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça Söyleme, Onama, Kabul, Tasdik
- Gönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak Ağacı, Üvendire
- Müptelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Bağımlı, Tutkun, Âşık, Manyak, Meraklı, Vurgun
- Güvenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Emniyet, Emniyyet, Tehlikesizlik
- Zerger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Nakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
- Kotarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Bitirmek, Boşaltmak, Hazırlamak
- İtiraz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek, Yuhalamak
- Takılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
- Günaydın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabahın Hayır
- Seki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım, Set, Teras, Taraça
- Botanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkibilim, Nebatat
- Mevlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Sahip, Malik, Efendi
- Sefirikebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Dirilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can
- Müsteşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
- İnsider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçpaydaş
- Aldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Avutmak, Dolandırmak, Oyalamak, Oynamak, Tavlamak
- Sopa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek
- Bozdurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Hurdalamak
- Server kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunucu
- Etraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar
- Ayçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günebakan, Gündöndü
- Çözülüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun
- Beğenmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Oynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Değişken, Eklem, Mafsal
- Sıfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Ad, San, Bet, Keyfiyet, Yüz, Kılık
- Aferin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bravo, Yaşa
- Ara Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arada Bir, Arada Sırada, Bazen, Bazı Bazı, Kimi Vakit, Kimi Zaman, Zaman Zaman
- Bölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim, Mıntıka, Nahiye, Toprak
- Genişlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Yayıklık, En-Boy Karşıtı Olarak, Arz, Boyut, Refah
- Cüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrı, Uzak
- İnsanüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalbeşer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü