Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalma
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- Sahne Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek
- Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Çağ, Aralık, Saat, Adar, Devir
- Beddua Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Lanetlemek
- Kaskatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Nice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç, Çok, Birçok, Nasıl
- Hazırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Yetişmek
- Temizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtmak, Almak, Çalmak, Kazımak, Öldürmek, Tüketmek, Yok Etmek
- Bulunmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymetli, Nadir
- Fırıldakçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Mesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışma, Emek, İş
- Gözetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Mütevazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü, Kurumsuz; Gösterişsiz
- Delice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahin
- Nısıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarı
- Oportünizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsatçılık
- Halisane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Moksa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakı
- Prostela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlük
- İlmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Din, Dokunmak, İlmik
- Şeytani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytanca
- Dayanak Noktası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Haiz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Belirtik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Belli, Sarih
- Havut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deve Semeri
- Moral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Maneviyat
- Toreador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
- Dalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Ölçülülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal, Ölçülü
- Kıdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrılık, Çoktanlık, Eskilik
- Küsmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küs
- İaşe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Çok Bilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezarfen
- Planlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Mineraloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilim
- Kadın Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Ziyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Artık
- Deneyimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübesiz, Toy
- Sûr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm, Hata, Kabahat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü