Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haczetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
- Füzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
- Beli Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Dirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Hayat, Huzur, Sağlık, Varlık, Refah, Yaşayış, Erinç
- Uluslararası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beynelmilel, Milletler Arası, Enternasyonal, Beynelhalk, Halkara
- Yapımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prodüktör
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Katılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Cebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor
- İncelikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazikâne
- İlk Olarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Evvelce
- Berrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Aydınlık, Açık, Temiz, Dupduru, Şeffaf
- Erinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Rahat, Dirlik
- Kısaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Budamak, Kasmak, Özetlemek
- Geri Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Köşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner
- Trap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
- Birader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilader, Erkek Kardeş, Arkadaş, Ede, Kardeş
- Enstantane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Kemik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap, Sümük
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
- Kadeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Büyük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aka, Geniş, Yetişkin, Önemli, Ülken, Makro, Çok, Koca, Kocaman, Kodaman, Muhteşem, Yüce
- İpsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haylaz, Serseri
- Menfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Olumsuz, Negatif, Sürgün
- Mastar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adeylem
- Alayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Övünme
- Vitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselcilik
- Mesane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Sümkürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fınkırmak
- Şiir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşuk, Deyiş, Manzume, Nazım
- Göçürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil
- Kartalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
- Gusto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni
- Fiskos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pıçapıç
- Bürüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstila
- Uğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçirmek, Esenlik Dilemek, Teşyi Etmek
- Öğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsil, Talim, Tedrisat
- Musallat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebelleş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü