Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hapsane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türme
- Ulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Bulmak, Çatmak, Dayamak, Dayanmak, Değmek, Elde Etmek, Erişmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Göndermek, İnmek, Kavuşmak, Mazhar Olmak, Tutmak, Uzanmak, Varmak, Vasıl Olmak, Yansımak, Yetişmek, Yetmek
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- Endişesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız
- Ondüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
- Nazariyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
- Rüçhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Öncelik, Yeğlik
- Monarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekerklik
- İçtimai Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Oyu
- Komedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Kolpo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere
- İstihkâmcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkâm
- Onma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İflah, Şifa
- Kilitsiz Küreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Paleografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilim
- Helikopter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buralak, Dikuçar
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Linol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyma
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Cengâver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Cenkçi, Savaşkan, Vuruşkan
- Hızla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Yeraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- İlgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmiş Olan, İlgisi Bulunan, Alakalı, Alakadar, Müteallik, Bağlı, Ait, Müntesip
- Yanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Duygulu, Kebap, Yanmış, Kavruk, Acılı
- Sınırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Eskice, Eşya
- Taşıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil, Transfer
- Şantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
- Garp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Günindi
- Lahana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelem
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- Prese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
- Asillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalet
- Gülmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizah
- Dost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yâren, Gönüldaş, Yoldaş, Zamazingo, Bacanak, Sevgili, Yâr, İçten Seven, Oynaş
- Utangaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcup, Sıkılgan, Tor
- Azatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Hürriyet
- Kavalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Mesafelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Konformist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydumcu
- Mengene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç, Sıkmaç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü