Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Hastalığı, Nıkris
- Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
- Vasıflanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelenmek
- İspirtocu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz
- Ağırlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fenalaşmak, Kötüleşmek, Bozulmak, Yavaşlamak
- Bir İki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birkaç
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Kabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
- Sakınmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Pervasız, Cesur, Yürekli
- Mesaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Ölçümü
- Sünnet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Üs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
- Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
- El erki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi
- Halayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Köle, Cariye
- Minimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asgari, En Az, Azra, En Aşağı
- Terbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Eğitim, Görgü
- Rüzgar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yel, Bad
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
- Çalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tafralı, Havalı, Kibirli
- Avdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüş, Geri Gelme
- Yüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Üstlenmek, Yıkılmak, Zorlamak
- Duman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Kötü, Tütsü, Tütün, Yaman
- Kılıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süfli
- Zemheri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakış
- Mütezayit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artan, Çoğalan
- Atışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Diploma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik Belgesi, İcazet, Lisans Belgesi, İcazetname, Şahadetname
- Şalvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuman, Pantolon
- Soğukkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin, Serinkanlı
- Ulular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Düşünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Mütefekkir
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Bitki Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Botanik
- Tekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Rahat, Sakin; Soylu
- Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
- Kısaboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Hafifletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
- Nefes Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solumak
- Plaçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapul
- Kümelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü