Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hatırlamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutmak
- Tedarikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlıklı
- Aktifleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirmek
- Tekebbürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Miyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Ölçü, Ölçüt
- Ruzname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündem
- Yıkılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
- Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek
- Ayrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
- Alamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İşaret, İm, Nişan, Emare
- Miyavıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyavlamak
- Final kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitiş, Bitim
- Kaybolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yitmek
- Kilolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Şişman
- Kasavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Maskaralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soytarılık
- Teres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Rüzgar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yel, Bad
- Mamacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Kâmilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Toptan, Hep Birden
- Cidden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Öngün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arife
- Özgür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Hür, Muaf, Serbest, Erkin
- Başçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önder
- Aklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraat
- Cop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Kendilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik
- Sakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polis
- Lâtif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Hoş, Yumuşak, Gökçer Yepelek
- Suzişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
- Zait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı, Fazla, Gereksiz, Artık, Art
- Seyran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
- Seza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşık, Değer
- Miyavlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyavıldamak
- İyilikçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayırhah, Hayırperver
- İhtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık
- Hepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hep, Tüm
- Tifüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasıtma, Lekelihumma
- Kumbara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü