Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hep, Tüm
- Koyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Sıkıntı, Üzüntü
- Usavurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakeme Etmek
- Popo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Tempo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Gidiş, Sürat, Tarz, Vuruş, Yol, İlerleyiş, Gelişme Hızı
- Şeker Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
- Dayatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Empoze Etmek
- Çağrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilometre
- Eytişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalektik
- Düşüncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
- Özveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakârlık
- Eşraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenginler, İtibarlılar, Sözü Geçenler, İleri Gelenler
- Dakikleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayarlamak
- Eyitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek
- Toprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi, Kara, Ülke, Zemin, Bölge, Tarla
- Topuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amut
- Sam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak Yel
- Hars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin, Kültür, Tarla Sürme
- İstişare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmak
- Tırtırkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Ma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ve
- Kılınış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluş, Vuku
- Traksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekim
- Puanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benekli
- Vehimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntusuz
- Şekerleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürgüleme, Uyuklama
- Müzakere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mütalaa, Danışma
- Basur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Hemoroit
- Mısdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt
- Santimantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Teveccüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek
- Çalçene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
- Hakikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Doğru, Esas, Gerçek, Gerçekten
- Dayanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Destek, İstinatgâh, Mesnet, Zemin
- Mahvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Heba Etmek, Kavurmak, Yakmak, Yemek, Yok Etmek, Tozmak
- Düzenleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertibat, Tertip
- Kayın Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Gafleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birden, Birdenbire, Zıpçıktı
- Bağdaşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
- İkrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- Tedarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Sağlama, Edinme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü