Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Manşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Kolluk
- Hilekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
- Kara Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar
- Tebaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruk, Vatandaş
- Enbiya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaçlar, Nebiler, Peygamberler
- Bezeklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Bağlılaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Rantabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimli, Verimli, Kazançlı
- Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Varol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Şavkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık Saçmak, Parlamak
- Jartiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorapbağı
- Özensizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsizlik, İtinasızlık
- Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Kavalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Bombe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişkinlik, Kabarıklık, Tümsekli, Çıkıntı
- Sempatizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygudaş, Yandaş
- Takviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
- Kaideli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurallı
- Ser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş
- Baldırı Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşsiz, Serseri, Şirret
- Takrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Anlatış, Önerge, Yerleştirme
- İbaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşan, Meydana Gelen, Oluşmuş
- Aşağı Yukarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık, Takribi, Tahminen
- Vasıtasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan
- Harbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Okulu
- Faul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerime
- Harıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Yanmak
- Zendost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
- Boğazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Kesmek
- Viyadük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşıt, Kuru Köprü
- Kovuşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma, Takibat, İstintak, Takip
- Atıştırmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez
- Gerçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
- Basiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öngörü, Sezi
- Masat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileği
- Şambaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baba Tatlısı
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Reseptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almaç
- Seyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyüş, Gidiş, İzleme, Temaşa, Piknik, Bakma, Eğlendirici
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü