Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haysiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz, Kişiliksiz
- Katıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Saf, Tabii, Tam, Yavan
- Kesek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezek
- Alfabetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abecesel, Dizinsel
- Otomatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- Hükûmet Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent
- Tarihçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
- Manca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyinti, Yiyecek
- Batarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pil
- Şasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve; Otomobil İskeleti
- Duyuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
- Aşağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Bayağı, Pespaye, Rezil, Süfli, Değersiz
- Yenişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek
- Abuhava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İklim
- Yansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Fiilimünakis, İnikas
- Boyunbağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kravat, Kolye
- Şakketmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Yarmak
- Ticari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimsel
- Ceriha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yara
- Kıpırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Divringi, Cevval
- Testis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşak, Erbezi, Torba
- Çökertme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep
- Kakınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke
- Savacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Müjdeci
- Bildirişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Terminolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terimbilimsel
- Çöp Tenekesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Kötü
- Yaslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matemli, Hüzünlü, Acıklı
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Başçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önder
- Titreyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı
- Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
- Projektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak
- Sefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Horozlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayılık Göstermek
- İtibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, Kadir, Kredi, Onur, Ölçü, Rağbet, Saygınlık, Prestij
- Cüretkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Yürekli
- Maruzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyecek, Arz
- Kör Körane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Uçuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü