Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Savul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destur, Varda, Çekil, Dokunmasın
- Mazur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
- Enjektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Harlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek
- Muhataralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli
- Tertibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Sistem, Önlem
- Tutuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevkuf
- Açılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtılmak, Ferahlamak, Bollaşmak, Delinmek, Anlamak, Çatlama
- Saye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Yardım
- Peşin Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
- Münhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin
- Biabır Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Fevt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yitmek
- Tematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdemsel
- Heyecanlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Coşmak, Kaynamak
- Hikâyecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Hüner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ustalık, Marifet, Beceriklilik, Uzluk
- Zararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuncalı, Muzır, Tahripkâr, Kötü, Muzır, Olumsuz, Pis
- Mujik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Zaaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Düşkünlük, Zayıflık, Dayanamama
- Sadır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyda Olmak
- Harikulade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Eşi Görülmemiş, Çok Güzel
- Aday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet
- Pikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
- Fettan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli
- Ünite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birim
- Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Ekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Tahıl Tarlası, Hars
- Telaffuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleniş
- Yerey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi
- Halas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulma, Kurtuluş
- Patlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Umu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Umut
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Müstahdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hademe
- Yalandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Üstünkörü, Sureta, Yalancıktan
- Nektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
- Temin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü